10 Nisan 2022 Pazar

Kış Bitti



Uzun süren bir kış ister istemez insanları canından bezdirmiş olmalıki biraz ısınan havanın etkisiyle neredeyse tüm insanlar kendilerini sokaklara bırakmıştı.

Insanların zembereği boşalmış saat gibi kendilerini sokağa bırakmış olmasını anlıyordum anlamasına da bu boşalmışlık anında uyulması gereken kuralların kış uykusuna yatmış olmasını anlamıyordum. Alabildiğine yüksek sesle konuşmalar, arabaların korna sesleri, inanilmaz bir  kalabalık ve bu kalabalığın ardında bıraktığı izdüşümleri anlamam olası değildi. Bir an my home sweet home duygusunun daha ağır bastığını hissederek eve dönüş yolu için otobüse yöneldim.

Koyu demlenmiş bir çay eşliğinde çayımı yudumlarken Tina Turner' in The Best şarkısının yankılanmasını hayal ediyordum otobüs beni evime yaklaştırırken.

Şarkının melodileri sessiz bir şekilde tüm hücrelerimde gezinirken bir kadının; " yeter ama!" sözleriyle irkildim. Sesin geldiği yere hafifçe dönerek baktım. Kadın elindeki cep telefonuyla ilgileniyordu ve yanında 6 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir çocuk vardı. Çocuğun kucağında kocaman bir cips paketi ve telefon vardı. O da telefonuyla ilgilenirken kucağındaki cips paketinden aldığı cipsleri yerken çıkan seslerden başka ses yoktu.

Gaipten sesler mi duyuyorum diye düşünürken aynı ses bu sefer; " ama gerçekten bıktım !" dedi. Tekrar dönüp baktım kadın telefonuna bakmayı ihmal etmeden yanındakı çocuğun kolunu diğer eliyle vurmak arası garip bir dürtüklemeyle zorluyordu.

Sesi bir an unutup çocuğa yaptığı harekete odaklandım. Gördüklerimde hayal olamazdı. Bu arada Tina Turner gitti tabikii yerini Mozart Requiem' e bıraktı.

" Ya yeter, canımdan bezdim" sözleriyle bir kez daha kadının oturduğu yere bakarken  çocuğun hafifçe öksürdüğünü gördüm. Kocaman bir öksürük olabilirdi ama çocuk o kadar korkuyordu ki öksürüğünü bile kısmak zorunda kalıyordu.

Bir çocuğun hastayken öksürmesine o kadar çok tanık olmuştum ki yolculuk esasında bu sesi duymamış olmam anlaşılabilirdi. Evet çocuk hastaydı hatta burnu aktığı için elinde mendil olmadığından ha bire çekiştiriyordu. Araya öksürük sesleri karışıyordu.

Bir sürü duygu resmi geçit yaptı önümden.Söylenecek onlarca cümle var ama artık söylemlerin bir anlam ifade etmediğini çok iyi biliyorum 21.yüzyılda...

Şimdi Zibigniew Preisner' den Effroyables Jardins dinleme zamanı.


13 Eylül 2018 Perşembe

Kusur




Ah be oğul; kendi kusurlarından bi haber yaşayanlar zirve sarhoşlugundan kör,  kendi seslerinden sağır bir şekilde yaşamlarına devam ederler.


Sanem Ucar ( Yasta Gelin )


Photo; Sebastiao Salgado


6 Eylül 2018 Perşembe

Yüksek Evde Oturanların Türküsü



Evleri yüksek kurdular
Önlerine uzun balkon
Sular aşağıda kaldı
Aşağıda kaldı ağaçlar.
Evleri yüksek kurdular
On bin basamak merdiven
Bakışlar uzakta kaldı
Uzakta kaldı dostluklar.
Evleri yüksek kurdular
Cama, betona boğdular
Usumuzdaydı unuttuk
Topraktan uzakta kaldı
Toprağa bağlı kalanlar.


Gülten Akın 

Photo; sanem ucar


1 Eylül 2018 Cumartesi

The Tale



The Tale, Jennifer Fox imzalı 2018 yılının en etkileyici filmlerinden bir tanesi. Oyuncuların gösterdiği performans filme bir derinlik kazandırırken içerdiği konu açısından da çok etkileyici.

Özellikle günümüzde sıklıkla duyduğumuz çocuk istismarlarına ve bu istismarların kurbanların üzerindeki etkisini dozunda vermesiyle oldukça başarılı. Film bu istismarı abartmadan ortaya koyarken filmi izleme süresi içerisinde elinizde olmadan aynı acıyı içinizde hissederken cinsel istismarı uygulayan kişilerin ortak davramışları karşısında hayrete düşebiliyorsunuz.

Bu en büyük suçu işleyen kişiler ne yazık ki kendilerine dahi yalan söyleyerek kazanılmış bir hak gibi gördükleri  bu davranış biçimini aslında bir utanç olmakla beraber bu utançla   yaşayabilmeleri için herşeyden önce kendi masumiyetlerine inanmalariyla yaşamlarına devam edebilirler.

Kurbanlar ise başlarına gelen bu felaketle yaşayabilmek için farklı bir yalanın tam ortasındadırlar. Filmin kahramanı ise beyninden zamanla silmiş olduğu bu anısını annesinden gelen bir mektupla tekrar açığa çıkarırken kendisiyle hesaplaşması sonucunda tüm yaşantısını etkileyen bu olayın zararlarını yetişkin yaşındaki davranışlarında bulacaktır.

Ortaya çıkan tablo kurban için büyük bir acıdır. Buna sebep olan kişi ise hayatına saygın biri olarak devam ederken ister istemez kimleri ne kadar yakından tanıdığımızı bir kez daha elimizde olmadan sorgulamaya başlıyoruz.

Dünyanın en büyük sorunlarından biri olan çocuk tacizlerinin sonunun gelmesini filmi izlerken öylesine yoğun bir istekle istiyorsunuz ki ancak bu isteğinizin gerçekleşmeyecek olmasının bilinciyle film bittiği andan itibaren oturduğunuz yerden bir türlü kalkamadığınızı fark ediyorsunuz.


Filmin künyesi;

Yönetmen Jennifer Fox

Oyuncular: Laura Dern, Elizabeth Debicki, Ellen Burstyn

Tür; Dram,




31 Ağustos 2018 Cuma

Ölü Canlar



Herkesin içinde tokatlanmaya layık kimseler bile erdemden söz ederler

Gogol

Photo; sanem ucar