Bugün oldukça önemli bir gün. Çoğunluk için hiçbir şey ifade
etmeyen bir gün olsa da aslında önemli. Yerli kumaştan elbise giyilmesi
hakkında kanunun çıktığı bir tarih dilimindeyiz. Tarih oldukça eski tabikii, 1925 yılında
çıkartılan bir kanun bu.
Tarihe şu cümlelerle geçmiş;
Kanun
Numarası : 688
Kabul Tarihi : 9/12/1925
Yayımlandığı
R.Gazete : Tarih : 20/12/1925 Sayı :
249
Yayımlandığı
Düstur : Tertip: 3 Cilt : 7 Sayfa :
131
Madde 1 -
Muvazenei Umumiye ve hususiye ve belediyelerden bedeli tesviye
edilen elbise ve ayakkabı, kumaş, serpuş ve yatak levazımı
ile memurin ve müs-
tahdeminine yeknasak elbise ve kundura giydiren bilcümle
müessese ve şirketle-
rin iştira edeceği veya ettireceği bu nevi levazım, yerli
mamulatından tedarik
edilir.
(Ek:
30/12/1940-3957/1 md.) Ordu ihtiyaçlarından elbise, ayakkabı, kumaş,
serpuş ve yatak levazımının yerli mamulatından tedarikine
imkan bulunmayıp
memleket haricinden veya yabancı mamullerden tedarikine
lüzum hasıl olduğu tak-
dirde, Milli Müdafaa, İktisat ve Ticaret Vekaletlerinin
müşterek teklifi üzeri-
ne İcra Vekilleri Heyeti karariyle bu nevi levazımatın menşe
itibariyle yaban-
cı memleket mamulatından tedariki caizdir.
(Ek: 30/12/1940 -
3957/2 md.) Bu kanun hükümleri 3780 numaralı Milli Korun-
ma Kanununun tatbik edildiği zamanlarda caridir.
Özetlersek; bu tarihte yerli malı giysi giyilmesi üzerine
bir kanun çıkartılmış.
İster istemez çocukluğumun Sümerbank dönemlerini
hatırlıyorum.
11 temmuz 1933 yılında kurulan ve 11 ocak 2002 yılında
kapatılan bir kuruluş.
Ticari nitelikli mal üretmek amacıyla halk tarafından
kurulan bu kuruluş çok uzun yıllar halka nitelikli mallar üretmenin yanında
Cumhuriyet Döneminde ekonomik anlamda bu ülkede yapılan ilk çalışmalardan
biridir.
Bir ülkenin kalkınması kuşkusuz ürettikleriyle doğru
orantılıdır ve Sümerbank Demir-çelik
tesisleri, çimento fabrikaları, kâğıt ve selüloz tesisleri gibi bir çok
kuruluşları bünyesinde barındırmıştır. 1987 yılında özelleştirilmesiyle
başlayan düşüş ya da yok oluş, Cumhuriyet döneminde ilkokul önlüklerinin
kumaşlarını üretmekle birlikte,öğrencilere ücretsiz dağıtılmıştır.
Oldukça uzak hatta hayal gibi gelebilir bir çoğumuza ama bu
gerçektir.
Benim çocukluğumda da yaşadığım kentteki bir Sümerbank mağazasından ailelerimiz neredeyse tüm ihtiyaçlarımızı bu
kuruluştan karşılardı.Bugün bile kullandığım porselen yemek takımları bu
kuruluşun ürünleridir.
Açıkçası çocukluğun toz pempe dünyasında gelecekle ilgili hiçbir
kaygı yaşamadan, herkesle birbirine yakın eşitlikte bir dünya da çocukluğumuzun
en güzel günlerini yaşarken bu ülkenin bu denli yüksek oranda değişebileceğini
biz değil, sanırım ailelerimiz de hiç düşünmezdi.
Ama çok değiştik.
Üretmeden tüketen bir toplumun parçası olarak" bu gün" öylesine cılız ve anlamsız kalıyor ki, Baki’nin dizeleriyle;
“Baki kalan bu kubbede bir hoş sada “ sadece….
Çok güzel.
YanıtlaSil