14 Ocak 2012 Cumartesi

Ah be babacığım!




Ah be babacım, kar taneleri nazlı nazlı yeryüzene inebilmek için doğum gününü bekledi efsunlu kentte. Görmeliydin sevinç çığlıkları atıldı, özlenmiş kar yağışı da demekki. Bir kaç gün sonra bu şekliyle devam ederse aynı duyguları yaşarmıyız bilmiyorum ama kar şimdilik yağmaya devam ederken doğum günün kutlu olsun diyorum sana.

Anlatacak çok şey var ama bugün doğum günün olduğundan kötü şeyleri atlayacağım. Yeni yılla birlikte beni gülümseten bir çok şey oldu bu arada yeni yılın gittiğim ilk konseri de oldukça güzeldi.

11 ocak 2012 tarihinde anne ve bebek sağlığı vakfının düzenlediği etkinlik çerçevesinde Musikimiz ve Tangolarımız konseri çok güzeldi sevgili babacığım.

Grup Mavi Düş tangolarımızı gerçekten son derece güzel bir şekilde seslendirdi. Aslına bakarsan Türk tangoları pek fazla günümüzde ciddiye alınmıyor. Hatta çoğunluk tarafından bilindiğini bile sanmıyorum. Evrensel değerde müzik açısından nerede olduğumuzu sen de bende çok iyi biliyoruz. Klasik batı müziği anlamında pek bir şeyler yapamadığımızı biliyoruz. Bir kaç tane iyi sanatçının dışında bu müzikte varlığımızdan söz etmek söz konusu değil. Hele jazz müziğinde ise tamamiyle neredeyse bir hiçlik içersinde olduğumuz söylenebilir.

Bak jazz dedim de, geçenlerde adımlarım beni bir kaitapçıya doğru sürükledi. Kitaplara biraz dokunduktan sonra müzik CD lerinin olduğu yere baktığımda bazı CD lerde indirimlerin olduğunu gördüm. Uzun süre raflarda alıcı bekleyip alıcı bulunamayan CD leri elden çıkartmayı planlamaları açıkcası benim işime yaradı tabikii. İçlerinde Miles Davis CD.leri de vardı. Bu kapkara adamın müziklerini Türk halkının pek anlamıyor olması içler acısı bir durum olsa da kendi adıma sevindiriciydi. Eve geldiğimde etrafa yayılan tınılarda Miles Davis in izini sürmek mükemmeldi açıkcası. Dur bir parçasını senin için çalayım sevgili babacığım;



Yeniden gittiğim konsere dönecek olursam söz konusu tango olursa, açıkcası tango dağarcığına birbirinden güzel eserler kattığımızın altını çizmek gerekiyor. İşte bu konserde bu anlamda çok ama çok önemliydi benim için.

Tangonun o kendine özgü özellikleri Türk müziğinin özellikleriyle de birleştiğinde öylesine güzel bir tat bırakıyor ki aslında, keşke dünyaya tangolarımızı duyurabilsek diye aklımdan geçirdim. Diğer ülkelerin tangoya katkılarıyla birlikte Türk tangolarının da zenginliği içersinde konserin ikinci bölümü Münip Utandı tarafından Türk müziğinin başka bir zenginliğiyle harika bir etki bıraktı.

Münip Utandı konserine sözleri Nefi, bestesi Itri tarafından yapılmış Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil adlı eserle ile başladı. Mükemmel bir yorumdu yine her zamanki gibi.

Bu eser söz konusu olduğunda aklıma neden Bülent Ersoy gelir bilmiyorum sevgili babacığım. Belki de televizyonların tek kanallı ve siyah beyaz olduğu dönemde Bülent Ersoy adı yavaş yavaş tanınmaya başladığında bu eseri ondan da dinlemiş olmamdan kaynaklanır. Müzik eğitimi almak her zaman başa beladır. O dönemlerde müzik eğitimi alan biri olarak eseri dinlediğimde garip bir huzursuzluk duyduğumu hatırlıyorum. Her taraftan müthiş bir sanatçı yetişiyor sesleri yükselirken aynı düşüncede olmamadan kaynaklanan garip bir duyguyla haklılığımı ya da haksızlığımı anlamaya çalışıyordum.

Biliyormusun komik şeyler oluyor ülkemizde. Geçenlerde ortalık toz duman oldu.

Bülent Ersoy öyle bir söylemle basında yer aldı ki aman görmeliydin sevgili babacığım son derece komik tartışmaları okumak zorunda kaldık. Bülent Ersoy , Deniz Gezmiş'i tanıdığını iddaa ederek sesini çok sevdiğini ve ona üç tane çamlıca gazozu aldığını söylemiş.

Normal ülkelerde buna benzer söylemler hiç tartışma konusu bile olmazken bizim ülkemizde herkes birbirine girdi. Önce 68 liler bu haberi kabulde zorlandılar ve yalanladılar,arkasından karşılıklı suçlamalar geldi.

Açıkcası babacığım haber doğrudur yada değildir hiç oralı olmadım. Deniz Gezmiş öylesine değerli ve önemli ki buna benzer haberler çokta fazla önem taşımazken içimizde yer ettiği yerde her zaman kalacaktır. Ama bu ülkedeki sorunları ortaya koyuş ve çözüm biçimimizi asla anlayamayacağım.

Tartışmaları bir okuyabilseydin benimle birlikte güleceğinden eminim. Bülent Ersoy'un müzikal anlamdaki özelliklerini bugün tartışmak niyetinde değilim. Kişi olarak ta zamanında yaptığı kimsenin cesaret edemediği bir çok önemli söylemler özelliklerde vardır. Bunları ret edemem. Ancak durmuş saat bile günde iki kez doğru zamanı gösterir. Popüler kültüre ettiği hizmet çok daha yoğunken,ve ben hayatımı bu kültürü ret etmekle geçirmişken gerçekten Deniz Gezmiş adını kullanma niyetini anlamakta zorlandığımı da itiraf etmeliyim.

Gördüğün gibi babacığım tebessümle geçirilecek bir çok şey olmakta yine her zamanki gibi.Ya da hep yaptığımız gibi tebessümlerin aralarına sıkıştırıyoruz anlamsızlıkları. Başka da çaremiz yok gibi gözükmekte.

Kara adamdan bir parça daha diyerek; noktalıyorum.



sanem uçar

1 yorum:

  1. çok insan bir kadınsın..

    "Gördüğün gibi babacığım tebessümle geçirilecek bir çok şey olmakta yine her zamanki gibi.Ya da hep yaptığımız gibi tebessümlerin aralarına sıkıştırıyoruz anlamsızlıkları. Başka da çaremiz yok gibi gözükmekte."

    YanıtlaSil

Yorumunuz için teşekkür ederiz.

Yorumunuz incelendikten sonra en kısa sürede yayınlanacaktır.